Alıntı

Toplumsal hayat bizi doğadan kopardı, onunla yeniden bütünleşmek zorundayız. “Ağaca sarılan hippi” imajını kastetmiyorum, onda yanlış bir şey yok da, demek istediğim, bir psikolojik ve ruhsal evrimin çok gerektiği. Şimdiki hayat tarzımızla ilgili en büyük sorunun ruhsallık eksikliği olduğunu düşünüyorum…

Julian Goldberger ("Şahin"in yönetmeni)

16 Mayıs 2010 Pazar

Başlarken: Film denen ayna...

En manalı film, seyircisine en çok bilgi ileten, özellikle de aktardığı bilgilerle bilinçlenmesine katkı sağlayan filmdir... Bu bağlamda, özellikle sevgi, özgürlük, mutluluk, inanç, ölüm gibi hayatın en temel kavramlarını işleyenler en değerli yapıtlardır

Her film anlamlıdır kuşkusuz, ama bazıları daha manalıdır…

Manalı Filmler’in öncelikli amacı filmlerde çok değerli bilgiler bulunduğunu göstermek, seyirci/okuru filmlere başka bir gözle bakmaya davet etmek: O filmi izlemeyi seçtiyseniz mutlaka sizinle, yaşantınızla, özellikle de o dönem uğraştığınız meselelerle yakından ilişkisi vardır, o filmi nasıl seçtiğiniz, neden izlediğiniz ve ne kadar beğendiğiniz bu gerçeği değiştirmez… Dolayısıyla bir film izlemek, hayatınızla ilgili bir kursa gitmek gibidir, aradaki bağlantının bilincinde olmasanız da, perdede gördüğünüz kişiler, olaylar, diyaloglar, özlemlerinizi, korkularınızı, sözün kısası “sizi”, size yansıtırlar, mutlaka bir şeyler öğrenirsiniz…

Falanca filmden çok etkilendiyseniz, o eserden çok yararlanmış, kendinize ve hayatınıza dair çok şey öğrenmişsinizdir, “alt tarafı bir film” izlediğinizi düşünseniz de…

Bu yazılar, filmlerden neler öğrenilebildiğini göstermeyi hedefliyor.

O nedenle de işe “en manalı” filmlerle başlıyoruz, dünya ve evrenle, insanlıkla, hayatla ve burada bulunuş amacımızla doğrudan ilişkili durum ve görüşleri yansıtan eserlerle...

Dünyada bulunmamızın en önemli nedenlerinden birinin öğrenmek olduğuna inanıyorum. Şüphesiz dünya gezegeni sadece bir okul değil, tabii ki aynı zamanda hayat… Ama yaşamın tümü burada değil, başka gezegenlerde, başka boyutlarda da devam ediyor, dünya, o muhteşem toplamın küçük ama önemli bir parçası. O kadar ki, burada yaşananlar, burada öğrendiklerimiz diğer galaksileri, diğer boyutları da etkiliyor.

Ayrıca an be an yaşadıklarımız bilinçlenmemizi sağlıyor… Genel olarak hayata dair bilinç ise çok önemli, onsuz ne sorunlarımızı çözebilir, ne kişisel hedeflerimize ulaşabilir, ne de mutlu olabiliriz.

Bu nedenlerle en manalı film, seyircisine en çok bilgi ileten, özellikle de aktardığı bilgilerle bilinçlenmesine katkı sağlayan filmdir... Bu bağlamda, özellikle sevgi, özgürlük, mutluluk, inanç, ölüm gibi hayatın en temel kavramlarını işleyenler en değerli yapıtlardır.

Manalı filmlerin ille de sıkıcı, düşük tempolu eserler olması gerekmez, bazıları, “popüler film” maskesini bilinçli olarak takar…

Ki çoğunlukla, bir sinema sevdalısı için en büyük ödül de onlardır, çünkü motive ederler kişiyi, popülist filmlere, sinema tarihine, normalde dikkatimizi çekmeyen coğrafyalara dalmaya özendirirler.

Ve ilginçtir, konu mana olunca, en ummadığınız topraklardan nice hazineler çıkar…

Nisan, 2010

(Fotoğraf: "Yurttaş Kane" filminin açılış sekansından)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder