Alıntı

Toplumsal hayat bizi doğadan kopardı, onunla yeniden bütünleşmek zorundayız. “Ağaca sarılan hippi” imajını kastetmiyorum, onda yanlış bir şey yok da, demek istediğim, bir psikolojik ve ruhsal evrimin çok gerektiği. Şimdiki hayat tarzımızla ilgili en büyük sorunun ruhsallık eksikliği olduğunu düşünüyorum…

Julian Goldberger ("Şahin"in yönetmeni)

6 Ocak 2011 Perşembe

Şahin


IMDB: 5,9
Allmovie: 2,5/5 yıldız
Metacritic: % 48
Manalı Filmler: 8,0

“The Assassination Of Richard Nixon / Richard Nixon'a Suikast” (Niels Mueller, 2004) filmini beğendiysen sevgili okur, “Şahin”e de bayılacaksın. Bu filmde de ortalama bir bireyin “Amerikan düşü”ne ulaşma çabası anlatılıyor. Filmlerin her ikisi de, sadece yapım koşulları bakımından değil, öyküye yaklaşımları açısından da bağımsız. Yani sözlerini sakınmıyor, derinleşmekten, ortalama izleyiciyi rahatsız edebilecek sahneler koymaktan çekinmiyorlar (Ki zaten ikisinin de ana karakterleri ve öyküleri hiç de “eğlenceli” değil). Ayrıca her ikisi de başta senaryo ve reji olmak üzere her öğeleriyle usta işi filmler; mana seviyeleri yüksek, psikolojik açılımları tatmin edici…

Mueller’in filminin ana kişisi Sam dönemin ABD Başkanı Nixon’a suikast yapmayı takıntı haline getirmişti, George’un düşü ise usta bir şahin yetiştiricisi olmak, o eski savaşçıların becerisine ulaşmak… Giamatti ve Goldberger, daha önce Mueller ve Penn’in yaptığı gibi, hobiden takıntıya, oradan da deliliğin sınırına kayan bireyi işlemekte çok başarılılar. Ancak “Şahin”, dışsal ve içsel faktörleri, özellikle de “kendini kendine kanıtlamak” ve belki de “Amerikan hayat tarzı” bakımından çok daha önemli olan “birisi olmak” (George’un şahin takıntısına uyarlarsak “müthiş bir avcı” olmak) vs dürtülerin bireyleri nerelere savurduğunu daha etraflıca işliyor, sonuçta seyircinin zihnini kurcalayan, yüreğine çöken bir film olmayı başarıyor.

Meraklısına:
Filmde de anlatıldığı gibi şahin evcilleştirilmeye en çok direnen hayvanlardan biri. Çoğunlukla özgürlüğünden vazgeçmektense açlıktan ölmeyi yeğliyor. Şahin eğitmeye çalışan kişinin kendini sonuna kadar zorlaması, örneğin birkaç gününü aç ve uykusuz geçirmeyi kabullenmesi gerekiyor. Çünkü şahin eğitmek, iki farklı kişiliğin çarpışması demek, insan şahinden güçlü olamazsa hayvan boyun eğmiyor.

Bir söyleşiden:
Dindar mısınız veya herhangi bir ruhsal yolu izliyor musunuz?
Julian Goldberger: Değilim, “resmi” her şeye kuşkuyla yaklaşırım. İnsan kendi yolunu kendisi bulmalı. Doğayla ilişkini onarabilecek şekilde yaşayabiliyor musun? Toplumsal hayat bizi doğadan kopardı, onunla yeniden bütünleşmek zorundayız. “Ağaca sarılan hippi” imajını kastetmiyorum, onda yanlış bir şey yok da, demek istediğim, bir psikolojik ve ruhsal evrimin çok gerektiği. Şimdiki hayat tarzımızla ilgili en büyük sorunun ruhsallık eksikliği olduğunu düşünüyorum…
(Söyleşinin tamamı için tıklayınız)

The Hawk Is Dying / Şahin
Senaryo ve yönetim: Julian Goldberger (Harry Crews’ün romanından)
Yapımcılar: Jeffrey Levy-Hinte, Mary Jane Skalski
Oyuncular: Paul Giamatti (George Gattling), Michelle Williams (Betty), Michael Pitt (Fred), Rusty Schwimmer (Precious), Robert Wisdom (Billy Bob).
2006 ABD yapımı, 112 dakika.
DVD firması: Kanal D Home Video

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder