Alıntı

Toplumsal hayat bizi doğadan kopardı, onunla yeniden bütünleşmek zorundayız. “Ağaca sarılan hippi” imajını kastetmiyorum, onda yanlış bir şey yok da, demek istediğim, bir psikolojik ve ruhsal evrimin çok gerektiği. Şimdiki hayat tarzımızla ilgili en büyük sorunun ruhsallık eksikliği olduğunu düşünüyorum…

Julian Goldberger ("Şahin"in yönetmeni)

14 Mayıs 2010 Cuma

Interstate 60: Episodes of the Road

IMDB: 7.7
All Movie: 2.5/5 yıldız
Rotten Tomatoes: % 80
Manalı Filmler puanı: 8.0

“Back to The Future / Geleceğe Dönüş” serisinin senaristinden keyifli bir “10 derste hayatın prensipleri” filmi…

Hayatta en büyük dileği “cevaplar” olan genç Neal, birkaç raslantı ve tanışmanın ardından, bir paketi teslim etme işini üstlenir. Ama önce, haritada bulunmayan 60 numaralı otoyolu keşfetmesi ve o tuhaf dünyadaki garip serüvenlerden başarıyla geçmesi gerekecektir.

Çeşitli kültürlerdeki masal öğelerini akıllıca harmanlayan deneyimli senarist Gale, ana kahramanının “yaşama/öğrenme, sonuçta hayallerine kavuşma” macerasını anlatırken, bir yandan da ülkesi ABD’ye eleştiri getiriyor.

Bu sevimli ve önemli filmin en hoş taraflarından biri de oyunculuk seviyesi: “Leprikon” O. W. Grant (One Wish Grant / Bir Dilek Hakkı) rolündeki Gary Oldman, uzun süredir çıkardığı en yaratıcı işi sunarken, “Geleceğe Dönüş” oyuncularından Christopher Lloyd her zamanki ustalığını sergiliyor.

Seçme diyaloglar:
Ray: “Deneyimlerin yüzünden bütün kupaların kırmızı ve maçaların siyah olduğunu düşünmeye koşullanmışsın. Şekilleri benzer olduğundan zihninin bunları eski bilgilerine göre değerlendirmesi, farklı olduklarını düşünmesinden daha kolay. Görmeyi beklediğimizi görürüz ve bu her zaman gerçekte olan şey değildir.”

Interstate 60: Episodes of the Road
Senaryo ve yönetim:
Bob Gale; Yapımcılar: Peter Bray, Neil Canton, Ira Deutchman, Bob Gale, Peter Newman; Oyuncular: James Marsden (Neal Oliver), Gary Oldman (O. W. Grant), Amy Smart (Lynn Linden), Christopher Lloyd (Ray), Chris Cooper (Bob Cody); 2002 Kanada, ABD yapımı; 116 dakika

2 yorum:

  1. En sevdigim filmlerden biri daha. Bıkmadan defalarca seyredebilirim. Kac kere seyrettik bilmem!
    Oyunculuk konusunda da size gönülden katılıyorum. Gary Oldman'a ayrıca Immortal Beloved'da ve de tabii ki Fifth Element'de bayılmıştım. “Geleceğe Dönüş” filmlerini daha yeni tekrar seyrettik- Christopher Lloyd'un da harika olduğuna katılıyorum. Chris Cooper'un canlandırdığı Bob Cody karakterini de çok sevmiştim.
    Filmde benim hoşuma giden şeylerden biri ise, film aslinda "tuhaf, sıradan, abuk" bir film gibi algılanabilir. Ama verdiği dersler inanılmaz. Okullarda böyle öğretseler öğrenciler daha başarılı olur... Yani öğretir gibi yapmadan öğreterek..

    YanıtlaSil
  2. "Öğretir gibi yapmadan öğretmek" ifadeniz çok hoşuma gitti Ayşe Hanım, "maskeli filmler" tabiriyle anlatmaya çalıştığım şeyi çok güzel özetlemişsiniz, elinize, dilinize sağlık.

    YanıtlaSil